Hakk'ı İstersen Yürü İnsan'a Bak

TEMİZLİK-ORUÇ

 

TEMİZLİK-ORUÇ

 

Temizlikten murat taharettir.Temiz olmayan,üstünde necis olan bir kimse namaz kılabilir mi?Kılamaz.Suret namazını bırak,hakikat namazına girebilmek için şirklerden temizlenmek lazımdır. Onun için başta oruç geliyor.Oruç bizi şirklerden temizleyecektir.

Cenabı Allah Hazreti Musaya 30 gün oruç tutmasını emretti.Hazreti Musa iftar zamanı keçi boynuzu ağacından misvak yapıp,dişlerini misvakladı. Fakat o zaman Cenabı Allah (Ya Musa,ne yaptın?Benim yanımda kulumun oruçlu ağzından daha iyi bir kokunun olmadığını bilmiyor musun?Şimdi on gün daha oruç tut da oruçlu durumda huzuruma gel) dedi. İşte bu ayniyettir.

Allah’ın huzuruna gayriyet ile,şirk ile varılmaz.Oruç bizi şirkten temizler. Onun için evvela savm, sonra salat gelir.Sen evvela içini temizle ki Allah seni huzuruna kabul etsin.Eğer bir kimsenin fiili, sıfatı ve vücudu duruyorsa,Allah onu huzuruna kabul eder mi? Etmez. Mutlaka bunlardan temizleneceksin.Allah’ın huzuruna temiz olarak çıkacaksın.Ayeti kerimede (Fağsilu vücuheküm ve eydiyeküm ilelmerafiki) “Yüzünüzü ve ellerinizi dirseklere kadar yıkayınız”buyrulmuştur.Temizlenen bir kimse,temiz olan bir kimse namaza durabilir. Namaz Allah’ın huzuruna durmaktır.Onun için başta oruç sonra namaz geliyor.Bunları yaptıktan sonra,malın varsa zekat vereceksin.Fakat zekat bahsinde yalnız zenginler verecek demiyor,umum diyor.

Burada zekat veremeyecek olan fakir kimdir?Allah sana göz vermiş,gözlerin görüyor, kulağın da işitiyor,dilin konuşuyor,elin tutuyor.ayağın da yürüyor.Bu halde senin neren fakir, o zaman sen de zekatını ver.

Peki bu azaların zekatı nasıl olur?Gözün zekatını verirsen gözüne ibret gelir,kulağın zekatını verirsen kulağına ibret gelir,dilin zekatını verirsen diline ibret gelir.İbretle konuşur, ibretle dinlersin,ibretle bakarsın.Biz de bu zekatımızı mürşid huzurunda vereceğiz.Fiil Allah’ın,sıfatlar Allah’ın, vücudda Allah’ın.Allah bizden kendinin olanları istiyor.Zekatın gayesi de budur.Bu yüzden zengin ve fakir diye ayırmamış.Bu haliyle zekatı herkes verebilir.

Eğer sen sağlık ve sıhhat sahibi isen zekat sana düşer,vereceksin.Zekatını verdiysen, hacca da gideceksin.Haccın Türkçe anlamı da ziyaret demektir. Hepiniz buraya niçin geldiniz? Ziyarete geldiniz.Bu ziyaretler hacdır.Madem ki hacdan gaye ziyaret imiş,birbirimizi ziyaret edeceğiz.Eğer ben sana ayna oluyorsam,sen de bana ayna oluyorsan,senin aynanda ben, Hakk’ı müşahede edebiliyorsam,sen de benim aynam da Hakk’ı müşahede edebiliyorsan, daha başka ne ziyareti arıyorsun?Kabeyi muazzama ya gittin ne gördün?Onun için dertlinin biri bak ne güzel söylemiş.

 

Dön ziyaret eyleme İbrahim’in binasını

Dertlinin gönlünü ziyaret eyle beytullahı gör

 

Cenabı Allah(Mavesiani ardi vela semai bel vesiani kalbü abdi mü’min) “Yerlere, göklere sığmam lakin mü’min kulumun kalbine sığarım.” buyuruyor.Cenabı Allah’ın bu hadisi kudsisine mazhar olmuş bir mü’min kul bulup,onun kalbini ziyaret et ki,orasının Allah’ın evi olduğunu gör. Yalnız maddi durumun el veriyorsa ihmal etme kabeye ziyaretini yap. Çünkü bu haller salikin tenezzülüdür.

Bir gün kapılar’da(İzmir)bir mevlüt olmuştu,Merhum Fehmi Efendi Hazretleri bu mevlütte bir konuşma yaptı. “Evvela orucu ehli tevhid tuttu, avam da ehli tevhide bakarak tuttu. Namazı evvela ehli tevhid kıldı,avam da onlara bakarak kıldı.Hacca evvela ehli tevhid gitti, bunları taklidende avam gitti.Sen gerçeği bildiğin halde yapmazsan avam nasıl yapar?” dedi. Onun için Fehmi Efendi bir yerde buyuruyor.

 

Ahkamı şeriye cümlemize farz

Elimizde asa başımızda taç

 

Bizim elimizdeki asa,şeriattır.Eğer şeriatı başımıza taç yaparsak elimize asayı alırız. Şeriat, emir ve yasaklardan ibarettir.Allah’ın emirlerini yaptın mı başına tacı giydin, yasaklarından kaçındın mı,eline asayı aldın demektir. Başında taç,elinde asa varken,kimse senin karşında duramaz.Bu büyük bir silahtır.Şayet sen bu silahı avama verirsen,silahsız kalırsın.Hakikat ehlisin ama,elinde silahın yok.O beğenmediğin kimseler sende olmayan o silahla seni vururlar,haberin bile olmaz.

Peygamber Efendimiz Ebuzer’e işte bunu tarif ediyor. “Ya Ebuzer gemini yenile.Zira eski gemiler bu deryada yürümezler.”Bıuradan şu anlaşılıyor. Artık tevhid deryasına dalacaksın. Eski bilişlerini at,o bildiklerinin burada hiç faydası yok.Onları bırakırsan yeni bilgiler edinirsin.Bu babta Sezai Hazretleri şöyle buyuruyor:

 

Unut bildiğin cümle

Eriştir ilmini cehle

Pes andan oku anla

Sezai ilmi Mevladan

 

Mevla ilmi o zaman anlaşılır.Gemini yenilemekten maksat eski bildiklerini bırakıp yeniye ait yeni malumatlar edin.İnsan intisap etmezden evvel bir çok ilim tahsil etmiş,epeyce bir şeyler öğrenmişti.Fakat Hakk’ı bilme hususunda hiç malumatı yoktu.Böyle bir ilmi Allah kabul etmiyor.Onun için Yunus diyor.

 

İlim ilim bilmektir

İlim kendin bilmektir

 

Peygamber Efendimiz de Ebuzer’e sen çok ilim tahsili ettin bir şeyler öğrendin ama, senin öğrendiğin bu ilimle tevhid deryasında yürünülmez.Bu ilmin tevhide hiç faydası yoktur, Sen şimdi bu ilmini bırak da yeni ilim öğrenmeye bak.Yeni gemiden murat,yeni ilim tahsil etmektir,Yükünü hafiflet.Yük:insanın bineğidir,demek istiyor.

Peygamber Efendimiz’e Cenabı Allah şöyle buyuruyor(Elem neşrahleke sadrek veveda’na anke vizrekellezi enkada zahrek)  “Ey Habibim biz senin sadrını yani göğsünü yarmadık mı?”

Rivayet olunur,Cebrail Aleyhisselam Peygamber Efendimizi amaliyat etmiş, onun günah işleyecek damarını çıkarmış,Peygamber Efendimiz bir daha günah işlememiş.Ayeti kerime devam ediyor. “Biz senin belini büken yükü indirmedik mi?”Peki bu yük ne idi?Bu yük insanın benliği idi.Bu amaliyatı şimdi bir mürşidi kamil yapar,ama bu amaliyat tevhid hançeriyle olur. Tevhid hançeri nedir?Zikrullahtır.Zikrullah ile salikin sadrı yarılır,benlikleri çıkarılır.Günah işleyen,kişinin benlikleridir.Hatta bu nefsin yedi sıfatı vardır.Başta yalan gelir, sonra gurur,kibir,haset,inat,hırs,tamah bunlar hep nefsin alametleri,sıfatlarıdır.Günah işleyecek tamarlar da bunlardır.

Daha mürşidi kamil’e ilk gittiğimizde bize yapılan ilk telkin kati surette yalan söylemeyeceksin!dir.Bütün günahların başı yalandır.Eğer bu yalanı kaldırabilirsek diğierleri yavaş yavaş kalkar.İnsana ağır gelen yük,insanın benliğidir.Buyük alındımı insan hafiflemiş olur demiştik.

Yollar çok sarptır ve uzundur,azığını tam al.Sarp yol dediği:İnsanların tevhide süluk ettiği zaman,ona düşmanlarının hücum etmeleridir.Hatta bu duruma çoklarımız şahit olmuşuzdur. Birisi geliyor intisap ediyor ama çok kısa zaman da bakıyorsun eski Ahmed, Mehmed değil.Ona yahu sende mi derviş oldun,sende mi melemi oldun,vazgeç diyerek onu yoldan çevirmek için ne entrikalar yaparlar.İşte bunlar tevhidin zorlu yollarıdır.Tevhidin bundan daha zorlu yolları da var.Bir kişi memlekette yalnız başına kalır, sohbet edecek bir ihvan bulamaz.İşte bu duruma sabır,tahammül etmek güçtür.Kalkarsın ihvan aramaya, memleket memleket dolaşırsın,varsa da kendini gizler,sana görünmez,İşte salik için en büyük bela yalnızlıktır. Bunlar tevhidin hep çileleridir.Onun için yollar çok sarptır diyor.

Eğer bu yola giren salikte benlik olur sa bu yollardan geçemez,yalnızlığa sabredemez, bela ve musubete sabredemez.Peki neden?Vücudunda kesafet var,vücud hafiflememiş,günah işleyecek damarlar çıkmamış,onun için yollar çok sarptır,Ağır yükle geçilmez dediği budur.

 

Amelde eyledin ihlas

Bilir Hak sırrı ifada

 

Sen amelini ihlas üzere yap diyor.İbadet her ne kadar olursa olsun halisane olmazsa o ibadetin bir faydası olmaz.Peki bu halisane ibadet nasıl olacaktır.Buna Niyazi Mısri Hazretleri bir yerde değiniyor.

 

Taatın ihlasa ermez ilmile amel ile

İzzeti ko zilleti tut oldur onun mayası

 

Niyazi Efendi ne ihlas,ne ilimle,ne amel ile olur diyor.Peki neyle olur.Ancak tevhid ile olur. Tevhidin bize anlatmak istediği mana ise,tevhid ilmidir. Amelin halis olması ancak tevhid ilmiyle mümkündür.Büyüklüğü bırakıp zilleti tutmak ancak hadisi şerifte(El fakru fahri) “fakirlik benim iftiharımdır,”sözünün manayı hakikatine erilince maya olmuş olur. Bunun mayası budur.Yani azizliği bırakacaksın,zilleti,alçaklığı tutacaksın başlangıcı böyle olacaktır.Sonra kişi zaman zaman terakki eder,sırtındaki yük alınınca hafifler,hafiflediği zaman zor geçidi olan yollar kolaylaşır.