Hakk'ı İstersen Yürü İnsan'a Bak

BEN AŞKIN NARINA PERVANE GELDİM

 

BEN AŞKIN NARINA PERVANE GELDİM

(Hasan Fehmi Tezdoğan Efendi)

 

Nasıl pervane kendini ateşe atıyorsa,ben de aşkı ilahi gelince,ona karşı pervane oldum.

Hepinizce malumdur.İsmail Aleyhisselam,Halil İbrahim Aleyhisselam'ın oğludur. Hz.İbrahim, Cenabı Hak'tan bir evlat talep etti.YArabbi,lütfunla bana bir evlat ihsan et,sevdiğimi sana kurban edeyim dedi.Vaktaki İsmail Aleyhisselam dünyaya geldi.Başladı İbrahim Aleyhisselam rüyalar görmeye: Ya İbrahim,vaadinde durmaz mısın? Düşündü,katar katar sevgili develeri vardı,bunları canından sevgili tutup hepsini yatırdı,kurban etti.Ama,yine aynı rüyayı gördü.Ya İbrahim,sözünde durmaz mısın? O zaman İsmai'i urban edeceği kanaatine vardı. (Len tenalül birra hatta tünfiku mimma tuhibbun) "En çok sevdiğinizi infak etmeyince,birre ulaşamazsınız" diyor.O zaman düşündü,hakikaten,herşeyimden fazla sevdiğim oğlum İsmail'dir ve oğluna dedi ki: Ey oğulcuğum bu gece rüyamda seni kurban ediyordum.İsmail dahi; baba gördüğünü icra et dedi.Bunun üzerine Hz.İbrahim,oğlu İsmail'i çöle götürerek ellerini bağladı.O zaman İsmail: Ey babacığım,benim ellerimi niçin bağlıyorsun? sana karşı mı geleceğim? Benim ellerimi çöz.Bütün kurt,kuş,melekler şahit olsunlar ki,İsmail babasına mutidir.Yalnız senden ricam,gözlerimi bağla.Çünkü göz nurdur,gözlerime bakarken kesmeye kıyamazsın.Sana merha,metin galip gelir bırakırsın.İşte,onun için gözlerimi bağla dedi.Bu bize neyi emrediyor? Bir insan masivaya bakan gözlerini kapamayınca,yummayınca,ona Didarı Hak müyesser olmaz.İşte,bize de Fehmi Efendi Hazretlerinin sözü bunu emrediyor.

 

İsmailim canı kurbana geldim

 

Bu İsmail'den murat,İbrahim Aleyhisselamın canı idi.Bu hakikatı kitaplar bize remzle, misaller ile anlatmak istiyorlar.Bir insan da bütün varlıklarında geçince,yalnız canı kalır.Cenabı Allah,onu da kurban istiyor.Peki,bu can nedir? Bu can ki insanın benliğidir.İşlediği işler,kuvveti,gücü,vücudu bunlar hepsi birer can idi.Onun için Mısri Niyazi Efendi Hazretleri bir yerde diyor.

 

Eğer bir can ise hüsnün pahası

Nice yüzbin anın olsun fedası

 

Senin güzelliğine paha bir can ise,bin canım olsun onun fedası diyor.Var mıydı bin canı? Var ya,nasıl yok.Senin tırnağından tepene kadar her tarafın bir candır.İşte,bu canı böylece kurban ettiği zaman,insan aradığını bulacaktır.İnsanlara perde yine kendisidir.Kişi,kendinin ortadan kaldırdıktan sonra,aradığı karşısına çıkacaktır.Bundan sonra devam ediyor.

 

Leylanın zülüfü göründü bana

Mecnunum ben bunda divane geldim

 

Zülüften murat tecelliyi ilahiyedir.Cenabı Allah bir kuluna tecelli etti mi,kulun mecnun olmaması imkansızdır.Tecelli dediğimiz nedir? Allah'ın görüntüsüdür.Yani,bir kişiye Allah göründü mü,o kişinin mecnun olmamasının imkanı yoktur.Peki mecnun ne demektir? Mecnun,kendi variyetini kaybetmiş,variyetsiz kişidir.Yani ne aklı,ne fikri,ne görmesi,ne duyması,hiçbir şeyi kalmamış durumda olan kimsedir.Aşkın ateşine kim pervane olur,ilahi aşka kendisini pervanenin ateşe attığı gibi atarsa,o zaman Leyla'nın zülüfü ona tecelli eder.Çünkü,tecelli mutlaka bir isim giyecektir.İsimsiz tecelli olmaz. Onun için arif olan kişiler,her ne türlü tecelli olursa olsun,hangi esmayı giyerse giysin, tecellinin neren geldiğini anlar,anladıktan sonra da kendi benliğini kaybeder,Mecnun'a döner.Bundan sonra da yine devam ediyor.

 

Yakub gibi ağlar iken Kenan'da

Yusuf'un didarın görmeye geldim

 

Yakub Aleyhisselamın zahiren anlatılan hikayesi çok.Biz bu hikayelerin gerçek manada anlatmak istediğini arayalım.Yakub'dam murat bir insanın tenidir.Yusuf'tan murat da canıdır.Ten cana aşıktır,daima cana kavuşmasını ister.Peki,ten cana aşık ise,ya can neye aşıktır? O da tene aşıktır.Can niçin tene aşık oldu? Burada bir insan diyebilir ki,bizim tenimiz var,canımız yok mu? Canımız var ama,canımızdan haberimiz yok.Bir insan teninin can olduğunu,cana kavuştuğunu nasıl bilebilir? Nasıl anlayabilir? Bunların sırlarını büyüklerimiz bize bırakmış oldukları "Divan" larında anlatmışlar,divanlardan okuyoruz.Yani bizler hazır sofralardan istifade ediyoruz.Niyazi Efendi Hazretleri buyuruyor:

 

Tende canım canda cananımdır Allah hu diyen

 

Bir insanın teni can olursa; yine Niyazi Efendi Hazretleri buyuruyor:

 

Cümle azadan gelir

Zikri Enel-Hak naresi

 

Demek ki,bir kişi kendi tenindeki bütün azaların Enel-Hak dediğini işitirse,işte o zaman kişinin teni cana kavuşmuştur.Yakub Aleyhisselam'ın da ağlayıp sızladığı,işte böyle bir cana kavuşmak idi.Yakub Aleyhisselam'ın tüm azalarında,zikri Enelhak sadasını işitmesini istemesi bu sebeptendir.

Çünkü bir can,insanın bütün vücudunu istila etti mi,o can şimdi der; el benim,göz benim,kulak benim,dil benim.İşte,Yakub Aleyhisselam'ın Yusuf için ağlaması bunun içindir.

Kenan denilen ülke ise,Yakub'un doğduğu memleket idi.Fakat Yusuf'u burada kaybetti. Bir insan dünyaya geldiği zaman,o insanı Cenabı Allah en güzel suretle yaratmıştır. Fakat insan büyüyünce o güzel sureti,nefsi emmare olan zalim hükümdar zapteder,o zaman ne ruh kalır ne birşey,nefsi emmare hakim olur.Eğer,bu memleketten hicret etmezsek Yusuf'a kavuşamayız.Yusuf Mısır'da iken Yakub gece gündüz ağladı,gözleri dünyayı görmez oldu.Ne yazık ki Mısır'a gitmeyince Yusuf gelmedi.Yakub Yusuf'un yanına gitti.

Bizler de bu tabiat hallerimizden,nefsani hallerimizden,yani bu memleketlerden hicret edeceğiz ki,ruh olan Yusuf'a kavuşabilelim.Fehmi Efendi Hazretleri hep buraları gezmiş dolaşmış.

 

Musa olup bir dem asayı alıp

Emrile Fir'avn'un cengine geldim

 

Nedir bu asa? Kamillerimiz bu asayı bize verdiler.Asa silahtır.Silahsız bir insan düşmanla mücadele edemez.Biz nefis memleketinde iken,o bir Firavun idi.Bu asayı bize vermeselerdi,biz Firavun ile cenk edemeyecektik.Biraz önce sözü geçen bu asa ne idi? Bize verilen telkin idi.Bütün bu emirlerle beraber zikri daim idi.Zikri daim ve bize verilen emirler,telkinler birer asadır.Biz bunlarla,o zalim hükümdarla uğraşacağız.

Bir gün Ashabı Kiram harbi kazanmışlar,sevine sevine evlerine dönüyorlar.O zaman Peygamber Efendimiz,daha henüz harb bitmedi,biten küçük harb idi,şimdi büyük harb başlıyor.Ashabı Kiram; aman ya Resulallah yine mi? Şimdi başlayacak olan büyük harb nefisle mücadeledir.Cihadı Ekber olan büyük harbdir buyuruyorlar.

Bizler de Kenan ilinden kurtulup,Yusuf'a kavuşmak istiyorsak,çok mücadele edeceğiz. Yakub Aleyhisselam o kadar çok mücadele etmişti ki,ağlamaktan gözleri kör olmuştu.Biz de masivayı gören gözlerimizi kapatacağız,yumacağız ki Mısır'a giden yol bize açılsın.Yusuf'a kavuşalım.Firavun ve nefsi emmareyle olan mücadelemizde,bize verilen emir ve yasaklarla beraber zikri daimi hiç unutmayalım.O zaman Firavun olan nefsimize hakim olup,Firavun'u fethetmiş oluruz.

 

Şol Zülkarneyn gibi alem gezerken

Menbai mağribin gölüne geldim

 

Zülkarneyn Aleyhisselamın Kur'anı Kerimde bahsi geçiyor: Zülkarneyn bir yol tuttu. O yol onu güneşin battığı yere kadar getirdi.Orada bir kavim ile karşılaştı. Onlara, Allah şunları emrediyor,şunları yasaklıyor.Eğer Allah'ın emirlerini yaparsanız, mükafatlanırsınız. Yapmazsanız cezalanırsınız,diye söyledikten sonra başka bir yol tuttu.O yol ise,onu güneşin doğduğu yere getirdi.Orada bir kavim buldu.Fakat bu kavim,hem uryan,hem de sözleri anlaşılmıyor.Kimse onların sözlerinden bir şey anlamıyor.Onlara da aynı tebliği yaptı.Allah şunları emrediyor,şunları yasaklıyor. Emirlerini yaparsanız mükafatlanırsınız,yapmazsanız cezalandırılırsınız.Oradan yine bir yol tutuyor, bu sefer Yecüc ve Mecüc'den şikayetçi olan başka bir kavimle karşılaşıyor.Bu kavim,Zülkarneyn Aleyhisselam'a,ey büyük melik; sen bize yardım et,istediğin malzemeyi getirelim şu iki dağ var ya,oradan Yecücü ve Mecüc diye birileri geliyor,bizleri rahatsız ediyor,onlara bir set çek.Zülkarneyn Aleyhisselam da ne kadar bakır,demir aletler var ise getirip,dağ arasına yığdırıp ateşler.Yanan maddeler tunçtan set olur.Bu şekilde Yecüc ve Mecüc'ten kurtulmuş olurlar.

Fehmi Efendi Hazretleri de,Zülkarneyn gibi ben de bu alemleri dolaştım diyor. Bakın burada üç alem saydı, batı'da bir alem, doğu'da bir alem, bir alem de Yecüc ve Mecüc'ten şikayet edilen. Bu kavimleri biz tevhid zevkimize göre nasıl düşünüp anlayabiliriz?

Batıdaki kavim Kurbi Nevafil sahipleri.Doğudaki kavim de Kurbi Feraiz sahipleri, onların vücutları yoktur.Onların sözlerinden halk bir şey anlamaz.Yecüc ve Mecüc'ten korunmak için set isteyen kavim de ehli zahirdir.Fehmi Efendi Hazretleri zahiren değil,batınen gezdi.Mısri Niyazi Efendi Hazretlerinin bir sözü vardır:

 

Gönülleri durultur erenlerin halveti

Ölüleri diriltir erenlerin halveti

 

Burada, kabirde yatan ölülerin diriltilmesini anlamayın diyor.Bu zahiri değildir. Ancak mısraların sonunda belirtildiği gibi batınidir,zevkidir.

 

İçeriden içeriye erenlerin halveti

 

Olgun, ergin bir kimsenin ölüleri diriltmesi, Resulullah Efendimizin hadisi şerfilerinde buyurduğu üzeredir.

"İnsanlar uykudadır.ancak öldükleri zaman uyanacaklardır." Çünkü uyku ölümün kardeşidir.Uyku ile ölümün bir farkı yoktur.Resulullah Efendimize,Ya Resulallah,bize biraz ölümden bahset dediler.O zaman Peygamber Efendimiz, "Siz bana uykudan haber verin,ben de size ölümden haber vereyim." dedi.Çünkü hadisi şeriflerinde "ölümle uyku kardeştir" buyurmuşlardır.

Böyle uykuda olan kimseleri "Erenler" in halveti diriltir.Yoksa,siz bunu kabirlerde yatan ölüler zannetmeyiniz.İşte Fehmi Efendi Hazretlerinin de Zülkarneyn gibi alemleri gezmesi manendir.Fehmi Efendi doğudaki kavmi bulup onlara da aynı tenbihi yaptı sonunda hakikati,ehli zahire set çekti.Fehmi Efendi Hz.işte bunu demek istiyor.

 

Bir gece Muhammed ile miraçda

Ev edna bahrını seyrana geldim

 

Her ne kadar ev edna bahrı,Hazreti Resulullah Efendimize ait ise de,bazı veliler oraya teberrüken (bereketlenmek için) girerler,yani tebrik için girerler.Fakat yine dönerler.Fehmi Efendi de,ben tebrik için "Ev Edna" bahrını seyrettim diyor.

 

Kenzi mahfi idim ilmi ezelde

Talibi'yim tende mihmana geldim

 

İlmi ezel insanın ilk sülukudur.İnsan ne zaman kamile biat eder,ilmi ezelisi başlar.Çünkü,bundan sonra ona ilim taalluk edecektir.Böylece ilmi ezelde,o küntü kenz hazinesinde,ben de mevcut idim.O küntü kenz hazinesinde,Nuri Muhammedi ile beraber ben de var idim diyor.Bütün alem de var idi.Böylece o,Yakub oldu,Yusuf oldu,Musa oldu,Zülkarneyn oldu.İşte,ben hep bu alemleri geze geze geldim,şimdi de Talibin teninde misafir oldum diyor.