Hakk'ı İstersen Yürü İnsan'a Bak

GÜNEŞ DE AKIP GİTMEKTEDİR

 

GÜNEŞ DE AKIP GİTMEKTEDİR


Güneş de bir karar yerine doğru akıp gitmektedir. Bu üstün Olan ve Bilen'in takdiridir.

36Yasin Suresi 38

Tarihin çok uzun bir döneminde insanlar Dünya'yı sabit, Güneş'i ise Dünya'nın etrafında dönüyor zannetiler. Sonra Kopernik, Kepler, Galileo ile başlayan süreçte ise insanlar Güneş'in sabit bir şekilde ortada durduğunu, Dünya'nın ise sabit bir Güneş'in etrafında döndüğünü zannettiler. Bilimde devrim sayılan bu keşif çok önemliydi ama Güneş'in bu modelde sabit, durgun sayılması yanlış bir kanaatti.

Daha sonra ise gelişmiş teleskopların sayesinde ve kozmoloji biliminin oluşturduğu birikimle Güneş'in de hareket ettiği, Dünya'nın hareket eden bir Güneş'in etrafında döndüğü anlaşıldı. Oysa Güneş'in bu hareketi Kuran'da 1400 yıl önceden açıklanmıştır. Güneş'in Dünya etrafında kısır döngü yaptığı fikrine ve Güneş'in hareketsiz bir şekilde durduğu fikrine karşın Yasin Suresi'nin 38. ayeti, Güneş'in bir hedefe doğru akıp gittiğini söyleyerek doğru modeli ortaya koymuştur. Böylece Kuran birçok konuyu olduğu gibi Güneş'in hareketini de doğru şekilde açıklayan bilinen ilk kaynaktır.

 

 

 

KURAN'IN TARZI VE BİLİMİN TARZI

Bir bilim kitabı ortaya koyduğu tezlerin ispatlarını, çıkış noktalarını göstermeye çalışır. Oysa Kuran her tezinin ispatlarını gösterme çabası gütmez. Kuran, Evren'in Yaratıcısının gönderdiği vahiydir ve Evren'i, Yaratıcısının diliyle, bir bilim kitabından farklı bir üslupla açıklar. Evren hakkındaki en temel bilgilerin Kuran'da ortaya konulmasından bin yılı aşkın bir zaman sonra ancak öğrenilebilmesi, Kuran'ın birçok ayrı konuda açıklamalar yapıp hiçbir konuda hataya düşmemesi, Kuran'ın, Evren'in Yaratıcısının kitabı olduğunun delilidir. Kuran, bir bilim kitabı gibi neden, niçin, ispat, bilimsel birikim gözetmeden doğrudan sonucu ortaya koymaktadır. Bilim ise tüm bu aşamaları katederek sonuca ulaşmakta; fakat sonunda ulaşılan sonuç Kuran'ın baştan söylediklerinin doğruluğunu ispatlamaktadır.

Görüldüğü gibi Kuran'ın doğrudan sonucu ortaya koyuşu ile, bilimin deneylerden, gözlemlerden, formüllerden geçen süreci farklıdır ve farklı da olmalıdır. Bilim sonuç ortaya konmuş olsa da tüm bu basamakları aşmak ve kendi yöntemiyle sonuca ulaşmak zorundadır. Bu yol bilimsel bilgi yapısının bir zorunluluğudur. Nitekim Kuran'ın gerek Evren'de, gerek Dünya'da araştırmalar yapmamızı söyleyen ayetleri bu yöntemi teşvik edici özelliğe sahiptir. Kimse bizim bu yazdıklarımızdan Kuran'ı ve bilimi yarıştırdığımızı sanmasın. Bizim göstermeye çalıştığımız, Kuran'ın bilimsel basamakları takip etmeksizin doğrudan bilimsel sonuçları veren açıklamalarının, bilimsel basamakların çıkılmasıyla onaylandığı, Kuran'ın mucizesinin doğrulandığıdır. Kuran Evren'in Yaratıcısından gelmektedir. Evren'in Yaratıcısı ise zaten Evren ile ilgili tüm bilgilere sahiptir. Bu yüzden Allah, Kuran'da, Kuran'ın indiği dönemde bilimin ulaşmasına imkan olmayan bilgileri, insanlara sonuç olarak aktarır. Günü gelince bilim, formüller oluşturarak kullanır, gözlemler yapar, teknolojik buluşlarını gözlemlerde kullanır ve bilimsel birikim genişler. İşte bilimin takdire değer çabalarıyla varılan bu sonuçlarının önemli bir kısmı, Evren'le beraber bilimsel kuralları da Yaratanın kitabında önceden açıklanmıştır.

GÜNEŞ'İN HIZI

Güneş saatte 700.000 km'den daha büyük bir hızla Solar Apex adı verilen bir yörünge boyunca Vega Yıldızı'na doğru hareket etmektedir. Dünya'nın hem kendi ekseni etrafında, hem Güneş'in etrafında dönerken, aynı zamanda Güneş sistemiyle beraber hareket ettiği de unutulmamalıdır.

Güneş her sabah doğmakta, her akşam batmaktadır. Fakat tüm bu doğuşları ve batışları her seferinde Evren'in ayrı bir noktasında gerçekleşmektedir. Dünya, Evren'de hiçbir zaman aynı noktadan bir daha geçmeden hareket eden bir Güneş'in etrafında yolculuk yapmaktadır. Kitabımızın sırf bu bölümünün başından bu satırlara kadar geçen süre içinde Güneş'in ve Güneş'e bağlı olarak Dünya'mızın bir kaç bin kilometre yol katettiğini düşünürsek ve inanılmaz hızdaki hareketlerden en ufak bir şekilde negatif olarak etkilenmediğimizi hatırlarsak, Allah'ın muhteşem düzeni ile karşı karşıya olduğumuzu kavrayabiliriz.

GÜNEŞ'İN DOĞDUĞU YERLER

O, Evren'in ve yeryüzünün ve bu ikisi arasındakilerin Efendisi'dir, doğuların (Güneş'in doğduğu yerlerin) da Efendisi'dir O.

37 Saffat Suresi 5

Taşkın Tuna, Saffat suresi 5. ayetinin mucizevi işaretini şöyle açıklar: "Dünya'mızın da çok değişik hareketleri vardır. Uzay'ın bir noktasından bir daha geçmemek üzere bütün sistemle birlikte Dünya da hareket halindedir. Dünya'nın yuvarlak oluşu sebebiyle bir yerde doğan Güneş aynı anda bir başka yerde batıyor. Gece gündüzü, gündüz de geceyi kovalıyor. O halde Güneş'in doğduğu "yer" değil, "yerler" söz konusudur. Yerkürenin her noktası için sabah saatleri değişiktir. Her yer ayrı ayrı saniyelerde Güneş'in doğuşunu bekliyor...Güneş'i Uzay'ın bambaşka yerlerinden "doğarken" seyrediyoruz. Güneş aynı Güneş, Dünya aynı Dünya, ama Uzay'ın yeri değişik..." Taşkın Tuna, Kuran'ın, Güneş'in doğduğu yerleri çoğul bir ifadeyle değerlendirmesindeki inceliği bu şekilde açıklamaktadır.

Her sabah doğarken gördüğümüz Güneş'imiz dev bir nükleer reaktördür. Hidrojen atomlarını helyuma dönüştürerek çalışan bu reaktörümüz, çok mükemmel bir şekilde ayarlanmış olarak görevlerini yerine getirmektedir. Kuran'ın anlattığı şekilde karar noktasına; duracağı, son bulacağı yere doğru hareket halindeki hayat kaynağımızın, bu çok hızlı hareketinde, hassas dengelerin hiçbiri değişmeden Evren'de yolculuk etmekteyiz. Düşünen, araştıran ve samimi şekilde Kuran'ın ve Evren'in ayetlerini (delillerini) değerlendirenler Allah'ın kudretini ve Kuran'ın mucizelerini göreceklerdir.

İşte bunlar bizim insanlara verdiğimiz örneklerdir. Ancak bilgi sahiplerinden başkası bunlara akıl erdiremez.

29Ankebut Suresi 43

 

 

KAYNAK: https://www.mucizeler.com/bolumler/13_gunesteakip.htm


Sitede ara

İletişim

Melamilerizbiz