Hakk'ı İstersen Yürü İnsan'a Bak

YERYÜZÜNÜN TABAKALARI

 

YERYÜZÜNÜN TABAKALARI


 

Allah yedi göğü ve yerden de onlar kadarını yaratandır. Emir bunların arasında sürekli iner ki Allah'ın her şeye gücünün yettiğini ve Allah'ın bilgisiyle her şeyi kuşattığını bilesiniz.

65 Talak Suresi 12

 

Kuran'da yedi göğün olduğunu söyleyen ayetlerden biri olan Talak suresinin 12. ayetinde, yeryüzümüzde, gökler kadar yaratılışın olduğu geçmektedir. Daha önceki konuda yedi göğü tarif eden diğer ayetlerden bu yedi göğün birbiri ile uyumlu tabakalar şeklinde, her tabakanın ayrı bir görevi yerine getirecek şekilde yaratıldıklarını öğrendik. Talak suresinin 12. ayeti yedi gök ile yerküremiz arasında benzerlik kurunca; o zaman yerküremizde de tabakalar şeklinde uyumlu, her tabakanın kendi görevini yerine getirdiği bir yapı beklememiz mümkündür. Nitekim yerküremiz hakkında son asırlarda yapılan çalışmalar Kuran'ın bu ayetinin de mucizeviliğini onaylamaktadır.

Yerküremiz de aynı gökyüzü gibi ayrı tabakalardan oluşur ve bu tabakaların bu şekilde yaratılması sayesinde Dünya'mızda hayat mümkün olmaktadır. Aynı Atmosfer tabakalarında olduğu gibi. Peygamberimiz'in yaşadığı Arap toplumunda yeryüzü, bir toprak parçası görünümünün dışında bilinmeyen bir sırdı. O dönemdeki bilgilerle yeryüzünün birbirinden farklı tabakalarının olduğunun düşünülmesi, bu farklı tabakaların farklı görevlerinin olduğunun söylenmesi imkansızdır. Bu yüzden Kuran'ın göğün tabakalar halinde olduğunu söylemesi ve gökteki bu tabakalar ile yeryüzü arasında analoji (benzerlik) kurması önemli bir mucizedir.

 

YERKÜREMİZİN KATMANLARI SAYESİNDE HAYAT VAR . Fakat Kuran'ın dikkatimize sunduğu gerçekler, Peygamberimiz döneminde bilinmesi imkansız bilimsel gerçeklere dayandığı için aynı zamanda mucize de oluşturmaktadır. Bize düşen sadece bu mucizeleri tespit etmek değil; bu mucize oluşurken ortaya çıkan incelikleri, Allah'ın yaratışındaki harikalıkları da düşünmektir. örneğin yerkürenin katmanlarından biri olan çekirdeği oluşturan maddeler sayesinde Dünya'mızın çevresinde manyetik bir alan oluşmaktadır. Bu manyetik alan yeryüzünde yaşamı mümkün kılmaktadır. Yeryüzünün merkezindeki dinamo eğer biraz daha zayıf olsaydı; Dünya'mızın çevresinde oluşan manyetik alan (Bu manyetik alan Van Allen Kuşakları olarak bilinmektedir.) öldürücü radyasyonu durdurmaya yetmeyecek ve Dünya'mızdaki yaşam zarar görecekti. Eğer bu manyetik alan daha kuvvetli olsaydı ölümcül manyetik kasırgalar yeryüzü canlılığına zarar verecekti. Yerkürenin çekirdeğinde sıvı haldeki nikel, demir gibi maddelerin oranının tam kıvamında ayarlanması sayesinde Van Allen kuşakları görevlerini tam yerine getirebilmektedir. Tüm bu incelikler Yaratıcımız tarafından ayarlanmış, mükemmel bir şekilde programlanmış, sonra biz insanların Dünya'daki yaşamı başlatılmıştır.

 

Daha önceki bölümlerde söylediğimiz gibi Kuran sadece mucize olsun diye hiçbir açıklama yapmamaktadır

 

Dünya'mızın milyarlarca yıldır soğuduğu tespit edilmiştir. (4.5 milyar yıl olarak tahmin edilmektedir.) Dünya'mız çok uzun süredir soğuyor olmasına karşın Dünya'nın çekirdeğinde çok yüksek sıcaklıkta lavlar kaynamaktadır. Yeryüzünde yaşadığımız kısmın Dünya'ya oranı, elmanın kabuğunun elmaya oranı kadar bile değildir. Yerkabuğunun kalınlığının Dünya'nın çapına oranı %1'den bile azdır. Bu incecik yerkabuğunun üzerinde kitap okurken, yürürken, yemek yerken, sohbet ederken tüm bu oluşumlardan hiçbirşey hissetmiyoruz. Dünya'mızın çekirdeğinde meydana gelen dehşetli oluşumlar hayatımızı sekteye uğratmamakta, hayatımız sanki, Dünya'mızın merkezi durgun bir gölün kıyısıymış gibi devam etmektedir. Yüksek sıcaklıktan ve oluşan manyetik alandan dolayı dehşetli diye tabir ettiğimiz oluşumlar aslında insana, yaşama dost oluşumlardır; çünkü bu oluşumlar sayesinde varlığımızın devamı mümkün olabilmektedir. Bu oluşumlar varlığımızı hem mümkün kılmaktadır, hem de bu oluşumların dehşeti bizi hiç rahatsız etmeden elmanın kabuğu kadar olan Dünya kabuğunun üstünde yaşantımız devam etmektedir. Bu oluşumları ne tesadüfe bağlayabiliriz, ne de kendimizin yaptığını iddia edebiliriz. Herşeyi yaratan, her şeyi birbiriyle bağlantılı olarak oluşturan Allah, tüm bu oluşumlara şekil vermiştir. Bize düşen acizliğimizi bilerek, kibirlenmeden O'na yönelmek ve yarattığı tüm güzellikler, mükemmellikler için O'na şükretmektir.

 

TABAKALARIN SAYISI eryüzünün en dışında Dünya'mızın %70'inden fazlasını oluşturan Litosfer'in Su(1) tabakası bulunmaktadır. Bu tabakanın altında Litosfer'in Kara (2) tabakası gelmektedir ve bu tabakalar diğer tabakalara göre çok incedir. Bu tabakaların altında üst Manto (3) bölümü vardır. Onun altında ise plastik özellikleri gösteren Astenosfer (4) vardır. Bu tabakanın altında Alt Manto (5) vardır. Bu tabakanın birleşiminde silikon, magnezyum, oksijen gibi maddeler vardır, ayrıca demir, kalsiyum, alimünyum da içerdiği söylenmektedir. Bu tabakanın altında Dış çekirdek(6) bulunur ve yerkürenin hacminin %30'una yakınını oluşturur. Buradaki sıvı Dünya'mızın dönüşüyle beraber oluşturduğu dinamo ile yerküremizin çevresindeki koruyucu manyetik alanı meydana getirmektedir. Dünya'mızın merkezinde ise hacim olarak en ince tabakalardan biri olan İç çekirdek (7) bulunmaktadır. Görüldüğü gibi Dünya'mız hem ham maddeleri, hem görevleri farklı farklı olan tabakalardan oluşmaktadır. Bu tabakaların sayısı 7'ye eşitlenip de ayetle mutabık olduğu gibi (birbiriyle uyumlu olduğu gibi), iki tabaka tek tabaka şeklinde incelenmek suretiyle 7 rakamı değişirse o zaman da yine 7 rakamının Arapça'da çoğul ifade eden yapısıyla uygunluk göstermektedir.
 

 

Y

Allah'ın yaratışındaki harikaları incelersek Talak suresinde ele aldığımız ayetin sonunda dendiği gibi "...Allah'ın her şeye gücünün yettiğini ve Allah'ın bilgisiyle her şeyi kuşattığını" kavrayabiliriz.

 

 

KAYNAK: https://www.mucizeler.com/bolumler/18_gokyuzununta.htm

 

Sitede ara

İletişim

Melamilerizbiz