Hakk'ı İstersen Yürü İnsan'a Bak

SEKİZİNCİ SOFRA

 

SEKİZİNCİ SOFRA 

 

İlmini göstererek zenginlerin kapısında dolaşan ve onlardan bir şeyler uman alimlerin neye benzediğini izah babındadır. Kapılarında ilmini göstererek dolaştığı kimseler kendisini hor görürler ve nasihatini de kabul etmezler. Bu alim ,örümceğe benzer. Çünkü örümcek de gider, insanların kapılarında, evlerin küvetlerinde, deliklerinde, tavanlarında ev (yuva) yapar. Hem de o kadar güzel yapar ki, sanatının meharetinden, ölçülerinin güzelliğinden, açılarının düzeninden mühendisler hayret ve acz içinde kalırlar. Fakat onun orada yuvalanmasındaki maksat sinek, kelebek ve emsali şeyleri avlamak olduğundan insanlar ona yüz vermezler, aksine onu yıkmaya çalışırlar, kötü görür şum tutarlar. 

İlmiyle amel eden salih, hiç kimseye yüz suyu dökmeyen alim de arıya benzer. Allah şöyle buyurmuştur: "Allah'tan başka veliler edinen kimseler ev edinen örümcek gibidir. Evlerin en bayağısı da elbet örümcek evidir. Bilmiş olsalardı!" (Ankebut 41). Ve buyurmuştur: "Rabbın arıya:" Dağlarda, ağaçlarda ve hazırlanmış kovanlarda yuva edin; sonra da Rabbinin gösterdiği yollardan mütevazi olarak yürü." diye vahyetti. Onun karınlarından insanlara çeşitli renklerde içki (bal, bal şerbeti) çıkar. Onda insanlara şifa vardır. Düşünen bir millet için bunda ibret vardır." (Nahl,68-69). 

Bil ki, faydalı ilimleri cemeden ve onlarla salih ameller işliyen alimi, Allah bilmediği ilimlere aşina kılar. Çünkü Peygamber Aleyhisselam Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Bildiğiyle amel edeni Allah, bilmediği ilimlere vâris kılar." Ve buyurmuştur: "Kırk sabah Allah'a halisane ibadet eden kimsenin kalbinden lisanına hikmet pınarları fışkırır." İmdi, kırk sabah ibadet eden böyle olursa ya kırk hafta,kırk ay,yahut kırk sene ihlasla sabahlıyan kimse nasıl olur? Veraset ilmi temiz baldır.Kalbleri saflaştırır, ruhları temizler, dilleri tatlılaştırır. 

Hasılı ey kardeşim, Hak nazarında kapılarda, deliklerde, tavanlarda yuva yapan örümcek gibi olma. Çünkü o ev, sahibini sıcaktan ve soğuktan korumaz. Örümcek onu sadece sinek ve kelebek avlamak için yapar. Yani ilim aracılığı ile zenginlerin dünyalıklarından faydalanmak için onların kapılarına gitme. Halktan uzlet eden arı gibi ol. İlmini ve amelini halis et ve iyilikle emir kötülükten nehiy dışında ilim ve amelini insanlardan gizle. Çünkü arı, Yüce Rabbın vahyiyle öyle bir ev yaptı ki, örümceğinki gibi mühendisler onun da sanatından hayrete düştüler, aciz kaldılar. Hatta bununki ondan da güzel. Arıların karınlarından çeşitli renklerde şarap çıkar ki, bunda insanlara şifâ vardır. Arı, tadı ağızlarda kalan o saf bal ile evinin hücrelerini doldurur, onunla kendinin ve insanların açlığını ve çeşitli hastalıkları savar. Yani tenhayı ve uzleti sevmekte ilim ile amel etmekte arı gibi ol ki, sana veraset ilmi hâsıl olsun. Ahlâk-i hamide meyvasını versin, kalbin, Allah'ın ilhamına konak olsun, böylece va'z-ü nasihat ve irşadda söylediğin her kelimen, içinde insanlara şifa bulunan çeşitli renklerdeki şarap (bal) olsun. Bir vaiz bir şeyhe yazıp ona: "Halkın, bizi değil de sizi dinlemeye meyletmesinin sebebi nedir?" diye sordu. Şeyh cevabında dedi ki: "Ey kardeşim, bizim ağızlarımızda tevhid balı, zikir balı; Kalblerimizde Allah aşkı var. Bizim kalblerimizden doğup ağzımıza gelen her söz, içinden çıktığı ve üzerinden geçtiği şeyin (yâni kalbin ve dilin) tadıyla karışmıştır. Bunun içindir ki, bizim sözümüzden ağızlar ve kulaklar tatlılanır."

 

MAWÂİDU'L-İRFAN

İRFAN SOFRALARI

Niyazî-i Mısrî

Notlarla çeviren: Prof.Dr.Süleyman ATEŞ.