Hakk'ı İstersen Yürü İnsan'a Bak

ONUNCU SOFRA

 

ONUNCU SOFRA 

 

Allah buyurmuştur: "Yaptığından sorulmaz." (Enbiya,23). Kadı Beyzavi (K.S) şöyle demiş: Azametinden, yetkisinin kuvvetinden ,uluhiyyet ve zâti saltanatında tekliğinden dolayı yaptığından sorulmaz. Gizli olmadığı üzere bu mânâdan zulüm kokusu geliyor. Çünkü eğer sormaktan korkmak, azametinden ve büyüklüğünün kuvvetinden ileri geliyorsa o halde sormanın mümkün olduğunu, ancak azametinden dolayı sorulmadığını, yahut Allah sormayı yasak ettiği için sorulmadığını söylemek lazım gelir. Fakat bu fakirin zevkine göre yaptığından sorulmaz. Çünkü O, her şeyi hikmetiyle yapar. Ama bu hikmeti keşif ehlinden başkalarının aklı anlıyamaz. Ne zaman Hak Teala'nın: "Yaptığından sorulmaz" hikmeti insanlara açılırsa ancak o zaman anlayabilirler. Çünkü soru kalmaz ki. Zira O'nun hikmeti, bütün mahlukatına olan rahmetini, sehasını, keremini ve lutfunu eksiltmez. Şöyle ki: Allah Teala mahlukatı yaratmış, her şeyi tam yerli yerince koymuştur. Bir kul, Allah'ın fiillerinden kendi ilmine, zevkine ve tab'ına aykırı olan bir şeyi sormak isterse Allah Teala onun basiret gözünü açar ve kul Allah'ın o şeydeki hikmetini görür. Bu suretle kul, zaruri olarak kalbinden niçin, nasıl sorularını çıkarır ve artık ondan hayret etmez. Onu yerine layık görür. Artık hiç bir şeyin sinek kanadı kadar fazla yahut eksik tarafını dahi Rabbına sormayı kendine yakıştıramaz. Elbette bir hastalığın, bir kusurun, bir eksikliğin, bir fakirliğin, bir zararın, bir cehlin, bir küfrün kaldırılmasını doğru bulmaz. Allah'ın insanlara ezelde taksim ettiği rızkı, eceli, kudreti, aczi, taati ve masiyeti değiştirmeyi istemez. Eşyayı olduğu gibi görür. Bunların hepsini, içinde hiç zulüm olmayan, sırf adalet ve eksiksiz sırf kemal, hiç bozukluğu, eğriliği büğrülüğü olmayan tam doğru kabul eder. Her şer sandığının altında bir hayır vardır ve her zarar sandığı şeyin sonunda bir fayda vardır. Bir zaman zulmetin kapladığı bir şeyi, başka bir zaman nur kaplar. Allah cömert, kerim ve merhametlidir. Yaratıklarına asla cimrilik etmez. Onların yararına olan bir şeyi kendine alıkoymaz. İşte bu, ikinci bir soru daha meydana çıkarır ki, keşf erbabı bunu sormaktan ve buna cevap vermekten menedilmişler, bilginler bunda hayrete düşmüşlerdir. 

"Bizi buna ileten Allah'a hamdolsun. Allah bize hidayet etmeseydi, biz hidayete eremezdik." (A'raf 43). "Muvaffakiyetim Allah'a bağlıdır" O'na yapışırım. 

 

MAWÂİDU'L-İRFAN

İRFAN SOFRALARI

Niyazî-i Mısrî

Notlarla çeviren: Prof.Dr.Süleyman ATEŞ.