Hakk'ı İstersen Yürü İnsan'a Bak

ON İKİNCİ SOFRA 

 

ON İKİNCİ SOFRA 

 

"Ey insanlar, sizi bir tek nefisten yaratan, ondan eşini var eden ve ikisinden pek çok erkek ve kadın meydana getiren Rabbinize hürmetsizlikten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'ın ve akrabanın haklarına riayet edin şüphesiz Allah sizi gözetleyip durmaktadır." (Nisa,1) 

Bil ki, insanlar tamamen bir tek nefisten yaratıldıklarından dolayı, birbirlerine gidip gelmek, aralarında sevgiyi artırır. Ama bu, Allah için buğz etmeye de mânî olmaz. Zira küfre, şirke,isyana, müşriklere ve âsîlere Allah için kızmak vâciptir. Onları imana ve salâha davet etmek gerekir. Burada Allah için sevmek, Allah için buğz etmek (sevmemek) vardır. 

Bil ki, sen insanlara melâike gözüyle bakarsan, onları yeryüzünde fesat çıkaran, kan döken varlıklar görürsün. O hâlde onların sohbetinden, arkadaşlığından sakınmalısın. Çünkü onlar hatayı kabul etmezler, kusuru affetmezler, bir aybı örtmezler, nakirin (zerrenin) kıtmirin (köpeğin) hesabını sorarlar. Azı da çoğu da kıskanırlar. Acınmak isterler ama kendileri acımazlar. Hata ve unutmayı cezalandırırlar, affetmezler. Koğuculuk ve iftira ile ihvanı ihvandan kaçırırlar. Onlardan uzaklaşmak, insanın dinini muhafaza bakımından tercihe şayandır. Razı olsalar, yüzden gülerler. Kızsalar, içleri kin dolar. Zahirleri siyab (elbise) batınları (içleri) ziyab (düşmalık)'tır. Zanlarla keserler, arkanda seni gözleriyle kaşlariyle çekiştirirler. Dostlarına dahi hasedden, şüpheden ve koruculuktan geri durmazlar. Şöyle bir evde, bir yerde bir müddet rastlayıp sohbet ederek iyice sınamadığın kimsenin sevgisine güvenme. Senden uzak kaldığında ve dost olup yaklaştığında, zenginliğinde fakirliğinde iyice tecrübe et; yahut onunla yolculuk et veya dinar ve dirhem ile (para ile) alış veriş et veya dara, ihtiyaca düş; eğer bütün bu hallerde ondan razı oldu isen onu büyükse baba, küçükse oğul, akran ise kardeş et. 

İnsanlar birbirleriyle muamelelerinde dört hal üzeredirler: Bir kısmı iyilik edene iyilik eder. Bu,eşek huyludur. Bir kısmı kötülük edene kötülük eder. Bu da köpeklerin ve yırtıcı hayvanların huyundandır. Bir kısmı iyilik edene kötülük eder. Bu da yılan huyludur. Bir kısmı da kötülük edene iyilik eder. Bu da Peygamberlerin, velilerin ve salihlerin ahlakındandır. Şimdi bu söylenenleri duydunsa artık kendine hangisini uygun görürsen onu seç. Eğer dördüncü kısımdan olamıyorsan, bari insanların ahvalini araştırmamalısın ki, onlara iyi zan besliyesin ve onlarla iyi geçinebilesin. Bu da olmazsa onları bırak, onlardan kaçın ta ki, onları kötü sanıp eziyet etmeyesin,akrabayı terk edenlerden,insanların hukukunu çiğneyenlerden olmayasın. 

Ama insanlara Allah'ın nuruyla bakarsan, zulmette nur, zehirde panzehir, düşmanlarda dost, kahirde lutuf ve o kadar çok çeşitli zıt aynalar içerisinde bir tek yüz ve bir cemal görürsün. "O'nun gibi hiçbir şey yoktur." Nitekim Gazali (K.S) demiştir. "Kainatta olduğundan daha güzeli yoktur." Kendi kendine şu beyti tekrar et: 

Alemin nakşını hep hayal gördüm

Ol hayal içre bir cemal görürüm

Heme alem çü mazhar-i Hak'tır

Anın içün kamu kemal gördüm 

O zaman sana insanların şerlileri ile hayırlıları bir olur. Her ikisiyle de karışıp konuşman eşittir. Hatta şerlileri arasına katılırsın ki, sana eziyet etsinler de onların eziyetlerine tahammül edesin, bunun yanında onlara iyilik edesin. Çünkü sevgilinin, aşıka celal ile muamelesi, cemal ile muamelesinden daha tatlıdır. İşte bu bakış sırasında melaikenin bakışı, utancından mahvolur. 

 

MAWÂİDU'L-İRFAN

İRFAN SOFRALARI

Niyazî-i Mısrî

Notlarla çeviren: Prof.Dr.Süleyman ATEŞ.