
Hakk'ı İstersen Yürü İnsan'a Bak
NE GÜZEL
NE GÜZEL
Dost bağının güllerini
Dermek ne güzel, ne güzel.
Hak Resûl'ün yollarını
Sormak ne güzel, ne güzel.
Benlik dağlarını geçip,
Hakk'a giden yolu seçip,
Kevser şarabından içip
Kanmak ne güzel, ne güzel.
Gözü yaşlı yola düşüp,
Yüce, yüce dağlar aşıp,
Sonunda sana kavuşup
Gülmek ne güzel, ne güzel.
Gel, can arayan canına,
Gidelim dostlar yanına,
Bir el tutup divanına
Varmak ne güzel, ne güzel.
Pir aşkına ikrar verip,
Bir kez Cemalini görüp,
Eşiğince yüzler sürüp
Kalmek ne güzel, ne güzel.
Hayrile yorar düşünü,
Kurtarır dertli başını,
Ağlar iken göz yaşını
Silmek ne güzel, ne güzel.
Terk edip dünya malini,
Dosta arz eyle halini,
Gece, gündüz Cemalini
Görmek ne güzel, ne güzel.
Yakar seni dostun nârı,
Eritir sendeki varı,
Mecnûn gibi nazlı yâri
Bulmak ne güzel, ne güzel.
Bilenlere yolu sorup,
Ferhad gibi dağlar yarıp,
Dost hasretinden sararıp
Solmak ne güzel, ne güzel.
Aşk sohbeti kurulunca,
Hak divana durulunca,
Cevapları sorulunca
Vermek ne güzel, ne güzel.
Aman vermez kastimize,
Türab olduk üstümüze,
Beliğ diye dostumuza
Gelmek ne güzel, ne güzel.
Âşık Niyazi kulundan
Bizi ayırma, yolundan,
Muradımı dost elinden
Almak ne güzel, ne güzel.