
Hakk'ı İstersen Yürü İnsan'a Bak
EYÂ EY ÂBİD-İ RAHMÂN
EYÂ EY ÂBİD-İ RAHMÂN
Eyâ ey âbid-i Rahmân Ediptir Hak bize ilân
Kalanlar şirk-i hafîde Bulamaz derdine dermân
Bu şirk iki kısımdır hem Biri şirk-i celîdir bil
Biri şirk-i hafîdir hem Bunu bilmedi câhilân
Odur şirk-i celî bilkim Ederler saneme secde
Bu âlem mâverâsında Nedir bilmezler ol Subhân
Gel ol şirk-i hafîden kim Biraz sırlar edem ifşâ
İşitip olalar irşâd Okuyan cümle sâlikân
İkidir şirk-i hâfi hem Biri ameldedir bilkim
Biri itikâdında hem Buna şâhid durur Kur'an
Amelde şirk odur bilkim Edersin gaye muhabbet
Uyarsın nefs hevâsına Olursun nefse âbidân
Gece gündüz budur fikri Ki doğmuş kalbine zikri
Tasavvur etti kalbinde oyunbaz halleri her ân
Onlar Hakk'ın "Mudıllûn" Esmâsına mazhar olmuşlar
Ol esmâ onların Rabb'i Ederler secde gafilan
Onlardır nefse ârif Değildir, Rabb'ini bilmez
Onlar ol "Şerrü'd- devâb'tır Ki etti nefsleri tuğyân
İkinci şirk budur bilkim Mu'tekidin itikâtında
Bu şirkin âzamıdır kim Bunu bilmedi zâhirân
Eder secde kuru yerde Ki bilmez Rabb'ını nerde
Olur Hakk'a kendi perde Budur sahib-i kamîsan
Olur âbid Hakk'ın gayrı Ki kendi gayrı Hak gayrı
Onlar "zenb-i vücud" dur hem Erişmez onlara gufrân
İlâhi nice edelim Sana tesbîh u takdîsler
Ki biz fânî zülâliz hem Göründük cümlemiz bir cân
Alan sensin veren sensin Gören ve görünen sensin
İşiten söyleyen sensin Yine sensin o mahmûdân
Bu FEHMİ'nin hâceti senden Bana bildir ki ben bilmem
Bilen ve bilinen sensin Senindir ilmile irfan