Hakk'ı İstersen Yürü İnsan'a Bak

SU İÇMEK VE YIKANMAK

 

SU İÇMEK VE YIKANMAK


41 Kulumuz Eyyub'u da hatırla! Hani o Efendisine şöyle seslenmişti: "Şeytan bana bitkinlik ve acı dokundurdu."

42 Ayağını yere vur. İşte yıkanılacak ve içilecek serin bir su.

38 Sad Suresi 41-42

Ayetlerden Hz. Eyyub'un çeşitli acılar çektiğini, çeşitli sıkıntılarının olduğunu anlıyoruz. Bu sıkıntı ve acıların kaynağını anlayamıyoruz ama Allah'ın Hz. Eyyub'un sıkıntılarının giderilmesi için gösterdiği çözümleri anlıyoruz: Bunlar su içmek ve yıkanmaktır. Ayrıca "ayağını yere vur" diye tercüme ettiğimiz "urkud" kelimesinin 21Enbiya Suresi 12. ve 13. ayetlerde "koşmak" anlamında kullanıldığını düşünürsek tavsiyelere "koşmayı" veya "hızlı yürümeyi" de ekleyebiliriz.

Sağlık ile temizliğin birlikte yürüdüğü, yıkanmanın hijyenik olduğu kadar, psikolojik olarak rahatlatıcı yönünün de bulunduğu günümüzde herkes tarafından kabul edilmektedir. Fakat Ortaçağ'daki insanların yıkanmaya karşı tavırlarını bilmeyen insanlar bu ayetin mucizevi yönünü tam kavrayamayabilirler. Yıkanmanın sağlık ile bağlantısı, insanı hastalıklardan koruması ve kurtarması eskiden sahip olunan bir bilgi değildir. Hastalığa yol açan bakterilerin, virüslerin varlığı keşfedilmeden önce yıkanmanın insanı hastalıklardan kurtarıcı ve koruyucu etkisi bilinmiyordu. Yıkanmak sadece temizlik ile ilişkilendirilen bir kavramdı, herhangi bir hastalıkla ilişkilendirilmiyordu. Bu yüzden bu bilginin olmadığı bir dönemde Kuran'ın; yıkanmak ile hastalıkların, acıların giderilmesine işaret etmesi önemlidir.

AVRUPA 1000 YIL YIKANMADI

Avrupa ve Amerika'da tarihin önemli bir döneminde temizlik uygunsuz görülmüş ve yasaklanmıştır. Aziz Francis, yıkanmamış vücudun dindarlığın işareti olduğunu söylüyordu. Kastilya Kraliçesi İsabelle, tüm yaşamında iki defa banyo yapmış olmakla övünmüştür. Pennsylvania ve Virginia eyaletlerinde kanunlar banyo yapmaya da sınırlamalar getirmiştir. Philedelphia'da bir dönem ayda birden fazla banyo yapan kişiler hapse bile atılmıştı. Oğuzlar suyu kutsal ve arı saydıklarından bu kutsal şeyi kirletmemek için yıkanmazlardı. Yıkanmaya karşı sergilenen bu tavırlar yıkanmanın sadece vücut temizliği ile ilişkilendirilmesinden kaynaklanmaktadır. Oysa Kuran 1400 yıl önce yıkanmanın, yani temizliğin hastalıklardan kurtarıcı rolüne dikkat çekmiştir. Yıkanmanın dışında su içmenin de hastalıkları giderme ile ilişkilendirilmesi önemlidir. Peygamberimiz'in dönemi hakkında uydurulan hadislerde tam tersi bilgiye rastlıyoruz. Bu uydurma hadislere göre suyu az içmek daha isabetli, daha makbuldür. Bu tarzda hadis uydurulması Peygamberimiz'in döneminde su içmenin sağlıkla bağlantısının doğru bir şekilde kurulmadığının delilidir. Kuran kendi indiği dönemin yanlış ve eksik bilgi seviyesine bu konuda da kapılmamış ve su içmeyle hastalıkların giderilmesi arasında bağlantı kurmuştur. Günümüzde bu bilgi tıp otoriteleri tarafından geniş kabul görmektedir. Nezleye yakalanan kişilere bile verilen öğütlerde "su içmenin" yer aldığına rastlıyoruz. Hücreleri yaşlandıran, zarar veren radikallerin vücuttan atılması ve bağışıklık sistemimizin iyi çalışması için bol su içmemiz gereklidir. Vücudumuza zarar veren yabancı bakterilere ve virüslere karşı bedenimizde gerçekleştirdiğimiz savaşın sonucunda ortaya çıkan, hastalığa sebep olan maddelerin vücudumuzdan rahatça atılabilmesi için su içmemizin önemi büyüktür. Vücudumuzdaki en hayati organların sağlıklı çalışması, hücrelerdeki faaliyetlerin yerine getirilmesi için vücudumuza aldığımız suyun miktarı çok önemlidir.

Bir an düşünüp Peygamberimiz'in yaşadığı döneme gittiğimizde ve o dönemden günümüze kadarki 1400 yıllık tarihi incelediğimizde, Kuran'daki ayetlerin mucizevi yönünü çok daha iyi anlıyoruz. Yıkanmanın ve su içmenin hastalıklardan, rahatsızlıklardan insanları koruduğu ancak son birkaç yüzyıldır bilimin kabul ettiği bir bilgidir. Kuran'da gerek abdest, gerek boy abdesti ile ilgili emirler, gerek yıkanmanın insanı hastalıklardan kurtarıcı etkisinin vurgulanması Müslümanların suyu bolca kullanmalarına sebebiyet vermiştir. Haçlı seferleri ve Müslümanlar'ın İspanya'ya yerleşmesi ile oluşan MüslümanHıristiyan ilişkileri, Hıristiyan ruhbanlığının başta çirkin gördüğü yıkanma konusunda Hıristiyanları etkilemiş, yıkanmayı çirkin gören bu zihniyetin değişmesinde etkili olmuştur. (Hıristiyanlık'taki bu yanlış davranışın sebebi, gerçek Hıristiyanlık değildir. Hadid Suresi'nin 27. ayetinde Hıristiyan ruhbanlığın dinlerinde olmayan uydurmaları ortaya attıkları vurgulanmaktadır. Aynı şekilde dinimizde de dinimizin saflığını kendi zihinlerinin ürünü uydurmalarla bozmaya kalkan ruhbanlar, yobazlar olmuştur.) Yani Avrupa Hıristiyan medeniyetinin günümüzdeki temizlik anlayışında, bolca yıkanmalarında farkında olmasalar da Kuran'daki ayetlerin dolaylı etkisi vardır. Tarihi araştıranlar bunu anlayacaktır.  

 

 

KAYNAK: https://www.mucizeler.com/bolumler/31_suicmek.htm
 

 

Sitede ara

İletişim

Melamilerizbiz