Hakk'ı İstersen Yürü İnsan'a Bak

ALLAH KORKUSU

 

ALLAH KORKUSU

 

(Ra’sul hikmeti mehafetullahi) “Hikmetin başı Allah korkusudur.” Biz Allah’tan korkuyoruz,ama nasıl korktuğumuzu da bilmiyoruz.Allah’tan korkmak Allah’a şirk etmemekten gelir.Varlık sahibi Allah iken sen de ona karşı bir varlık çıkarırsan,sen durma de,ben Allah’tan korkuyorum.Allah senin korktuğunu kabul eder mi?Etmez.Allah Celle Celalühü diyor(Ellezine yü’minüne bil gaybi) “Şol kimseler ki gaybe iman ettiler.” Neydi bu gayb? Resulallah Efendimiz kudsi hadisinde (Evliyai tahte kubabi la yurifuhüm gayri) “Kubbelerim altında-öyle-dostlarım vardır-ki-onları benden başka kimse bilmez.”

 

Hazreti Resulallah Efendimiz bu alemden geçeli ne kadar zaman oluyor? Varisleri,velileri yok mudur?Muhakkak vardır.Ama onlar bu alem içerisinde kaybolmuşlardır.Onlar da insan suretinde suretlendikleri için,halkın arasın da gizlenmişlerdir.

 

 

Bu sebepten dolayıdır ki pir Efendimiz bir yerde diyor.Allah’ı bulmak kolaydır,lakin Allah’ı bulduracak olan delili bulmak zordur.İşte Kur’an-ı Kerim’de bahsedilen bu insanı kamili bulup ona iman edenler bir de salih amele sahip olursa,kurtuluşa ererler.Peki amelin salihi nasıl olur?Fail Allah iken sen bir iş işlersin de bu işi ben yaptım dersen bu amel salih olur mu? Olmaz.

 

Cenabı Allah (Vallahu Halekaküm vema ta’melun) “Sizi ve fiillerinizi halk eden benim” diyor.Ayrıca (La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil aziym) “Kuvvet ve kudret Allah’ındır” diyoruz.Peki hal böyle iken sen nasıl ameli salih işleyebilirsin?Demek a-melin salih olması,fail Allah olduğunu bilmekle mümkün.Fail Allah olduğunu bildiği zaman da ameli salih olur.Bu itibarla kişi esfeli safilinden kurtulmuş olur.İşte böyle kurtulanlar için Cenabı Allah ayeti kerimesinde (Felehüm ecrun gayru memnun) “Onlar için öyle ecirler vardır ki kıyasa gelmez” Yani insanların alemi ervahtan,alemi sufliyete düşüp tabiat esirliğinden kurtulması bir insanı kamili bulup ona iman etmesiyle mümkündür.Bir kişi insanı kamile iman etmedikçe esfeli safilinden kurtulamaz,Eğer insanı kamili bulup iman ederk fail Allah olduğunu öğrendiği zaman,esfeli safilinden kurtulmuş olur.O zaman kişi sonsuz ecir ve sevaplara nail olur.

 

Çünkü herkes kendi varlığıyla,benliğiyle hareket etiyor,varlık sahibini bilmiyor,bütün yaptığı riya.Varlığı kendine nisbet yapıyor.Hayır da yapsa kendine nisbet ediyor.

 

Alemi ahirette bütün insanlar yetmiş iki fırka olarak yani yahudi,hıristiyan, müslüman ve daha ne kadar inanç sahibi varsa hepsi yetmiş iki fırka olacak.Bunların kimisi ehli nar,kimisi ehli cennet.Bu gurupların içinden bir fırka var ki,Fırkayı Naciye dediğimiz bu fırka,ehli cennet olacak.

 

Bu sözü Resulallah Efendimiz naklettiği zaman Ashabı Kiram sordular:Ya Resulallah,bu fırkaya dahil olanlar kimlerdir?Bu fırkaya dahil olanlar bizim aramızda var mıdır?Bize gösterebilir misin?Onları tanımamızı sağlar mısın? O zaman Resulallah Efendimiz Bilali Habeşi Hazretlerinin eline bir çanak un veriyor ve diyor:Ya Bilal bu unu al kapı-kapı dolaş sor,belki bu gece aç yatan vardır,aç yatmasınlar çoluk çocuğuna çorba yapıp içirsinler.Bilali Habeşi Resulallah Efendimizin evinden bir çanak un alıyor ve ilk evin kapısını çalıyor.Tak.Tak.Tak.Hane sahibi soruyor:Ne istiyorsun Ya Bilal?Bu çanaktaki unu Resulallah Efendimiz gönderdi bir çorba yapıp çoluk,çocukları yesin dedi.Ya Bilal bizim şimdilik karnımız tok,belki komşuda yiyecek bir şey yoktur.Geçiyor komşuya aynı cevabı alıyor ve kapı kapı bütün mahalleyi dolaşarak aynı cevabı alınca bir çanak unu gene Resulallah Efendimizin evine getiriyor.Ya Resulallah,hepsinin de şimdilik yiyecek çorbası, ekmeği varmış. O zaman Peygamber Efendimiz İşte benim Fırkayı Naciyem bunlardır diyor.

 

Zahirde de böyle,gerçekde de böyle.Yani Fırkayı Naciye ehli tevhiddir.Pir Efendimizin kurmuş olduğu bu cemiyette böyledir.Bu yolun salikleri gerek madden,gerekse manen kardeş olacaklar.Birbirlerini görecekler,hallerini, ihdiyaçlarını soracaklar.İhvanlık bu demektir.İhvan demek kardeş demektir.Kardeşin bir tarafda aç yatıyor sızlanıyorken,sen diğier tarafda serbestçe rahat rahat,yağlı,ballı yersen nasıl olur senin kardeşliğin? İhvanlık her yönüyle yardımlaşmaktır.

 

Hazreti İbrahim hiç misafirsiz sofraya oturmazmış.Misafir gelmedimi sofraya oturmaz,çıkarmış yollara misafir beklermiş.Bir gün bir misafir geliyor,misafiri içeriye alıp önüne sofra çıkaracağı sırada soruyor.Hangi millettensin?Misafir ne o millet diyor?Hangi dindensin?Nedir din diyor? Tekrar soruyor,hangi peygambere bağlısın?Nedir peygamber diyor?Peki sen Allah’ın kulu değil misin?Nedir o Allah diyor?Adamın hiçbir şeyden haberi yok,hal böyle olunca Hazreti İbrahim kusura bakma benimde sana verecek bir lokma ekmeğim yok deyince adam çekip gidiyor.Adam gider arkadan vahy-i ilahi yetişir.

 

Ya ibrahim ne kadar çimriymişsin!Ben kafir olduğunu bildiğim halde,kırk yıldır bir öğününü esirgemedim.O bir defacık senin kapına geldi,sen ondan iman talep ettin,ne kadar da cahil mişsin.Bunun üzerine Hazerti İbrahim adamın arkasından koşup yalvarıyor.Gel kardeşim karnını doyor,ben ettim sen etme.Adam yok gelmem.Yapma,etme gel karnını doyorayım.Ne dediyse gelmem diyor.Nihayet sırtına bindir götürürsen gelirim diyor ve sırtında getirip karnını doyuruyor.

 

Rahmeti Rahman umuma şamildir.Bu kafir,bu zındık,bu mü’min diye ayrılmaz.