Hakk'ı İstersen Yürü İnsan'a Bak

EY GÖNÜL GEL HAKKA GİDEN RAHI BUL

 

EY GÖNÜL GEL Hakka GİDEN Rahi BUL

(Niyazi Misri Efendi)

 

Ey Gönül jel Hak'ka giden Rahi bul

Ehl Dert olup derunu bul ahi

Canin ilindeki Şemsi Mahi bul

Adem İsen semme vechullahı bul

Kande Baksan ol Güzel Allah'ı bul

 

Muhterem dinleyenlerim, görülüyor ki Niyazi Efendi Hazretleri, kendini Hakk'a giden yola davet ediyor.Halbuki Cenabı Allah Bizden uzak BİR Yerde değildir.O halde, o Yol ile Allah'ı bulmak ve Allah'a kavuşmak Click davete Hacet nedir? Cenabı Hak Kur'anı Keriminde şöyle buyuruyor: (Ve nahnu akrebu ileyhi min hablil verid) Yani "Biz ona Şah damarından daha yakınız." Peki, hal boyle * When, yola Hacet nedir? Yine Resulullah Efendimiz BİR hadislerinde buyuruyorlar. (Etturuku ilallahi biadedi enfasil halayık) Yani "Allah'a giden o kadar Yol var ki, Halkin ne kadar nefesleri varsa." Demek oluyor ki, Allah'a, Bir Yol Olmuş oluyor.Yine Peygamber Efendimiz BİR hadisi şeriflerinde buyuruyorlar onu nefes giden. (Erkekler nefsehu fekad arafe Rabbehu) Yani "kim nefsini bildi, Rabbini o kimse bildi" demektir.Demek ki burada Yol ilimdir.Bunun Click Resulullah Efendimiz buyuruyorlar: (Utlubul ilme velev bis siyn) "İlim Çin'de dahi öndeydi arayınız arafe." (Utlubul ilme minel mehdi ilal lahdi) "Beşikten Mazara kadar ilim tahsil ediniz."

Allahu Azimüşşan Hazretleri (Hel yestevillezine ya'lemune vellezine la ya'lemun) "Bilenlerle bilmeyenler BİR Olur mu?" Buyuruyorlar.Bu itibarla, Allah'ı arayıp bulmak isteyen BİR kimsenin ilim tahsil etmesi lazımdır, ilmin nihayeti yoktur.

Esas itibariyle Dört ilim vardır.Bunlar ana ilimlerdir.

 

1) İlmi Şeriat

2) İlmi Tarikat

3) İlmi Hakikat

4) İlmi Marifet

 

Kur'anı Kerim met Dört ilim uzerine nazil olmuştur.

 

Şeriat İlmi: Emir ve nehiy, yapın ve yapmayın met hazırsındır ayetlere İlmi Şeriat denildi.

Tarikat İlmi: Ahlaka Dair olan ayetlere, İlmi Tarikat denildi.

Hakikat İlmi: Hak ve Hakayıka Dair olan ayetlere, İlmi Hakikat denildi.

Marifet İlmi: Esma ve sıfatlarına Dair olan ayetlere de, İlmi Marifet denildi.

 

Ayşe ilimlerin ansi Tevhid İlmidir.Bir kimse Tevhid İlmini tahsil ederse met saymış olduğumuz Dört ilmi de tahsil etmiş olur.Şimdi Şeriatta emir ve nehiye imtisal eden Ehl Zahir, her ne kadar emir ve yasaklara Uygun hareket ediyorsa da, şirki hafiden kurtulmuş değildir.Çünkü , insanları şirki hafiden kurtaracak Tevhiddir.Ehli Tevhid emir ve nehye imtisal ettiği hazırsındır, yani emir ve yasaklara uyduğu hazırsındır, şirki hafiden de kurtulmuştur.

Ayşe ilimden Gale Tarikat İlmi gelir demiştik.Yani, kişinin ahlakının düzelmesi met ilimle mümkündür.İlmi olmayanın ahlakı da olmaz.Cahilde ahlak ne gezer, çünkü ne yaptığını bilmez.Ölüden de farkı yoktur.Böyle Olu olanlara Cenabı Allah Kur'anı Kerim'inde şöyle buyurmaktadır: (Ya eyyühellezine amenüstecibü illlahi ve lirrasuli Iza deaküm lima yuhyikum) "Ey iman edenler Allah ve Resulü sizi diriltmeye davet ettiğinde icabet ediniz." Allah'ın birliğine takliden inanmış, tevhidden haberi olmayan Olu mesabesindeki cahiller, ehline takliden tebessüm vardı demişlerdir Tevhid.

Ayşe hazırsındır cahil zevatları, Cenabı Allah Celle Celalühü ilmiyle dirilmeye Tevhid davet ediyor.Şimdi Resulü nerede bulacağız? de Resulullah Efendimiz bundan 1400 kusur Yıl evvel, Darul Beka'ya irtihal ettiyse, onun uleması mevcuttur.Çünkü kendi sözü (Elulemau veresetül enbiya) "Ulemalar enbiyaların varisleridir." ISTE met hazırsındır ulemayı Çin'de dahi öndeydi arayıp bulmak hepimize farzı ayındır.Bu ulemanın ilmiyle dirilmemizi Cenabı Allah Celle Celalühü Hazretleri emir buyuruyorlar.Ola ki Cenabı Allah enbiyaların varisleri olan ulemayı cümlemize buldurup, ilmiyle dirilmiş olan kullarından eyleye. (Amin)

Niyazi Misri Hazretlerinin davet ettiği Yol, Bir kimsenin met ilmiyle dirilip, Hak ve Hakikati anlayarak marifet Sahibi OLMA yoludur.Malum, nefsini bilmeyen BİR kimse yabandadır.Yabanda kalmıştır.Ne kadar ibdet, taat etse de, nefsinin cahili olduğundan yine mahcuptur.Bu hazırsındır Tevhid mahcuplardan Cenabı Allah cümlemizi korusun ve muhafaza eylesin. (Amin)

 

Ehl olup deruni derd bul ahi

 

Kişinin ile olması ancak, tevhidde olabilir.Tevhid 'i Ef'al'i tahsil eden BİR Salik, bakıyor ki BÜTÜN tezahuratlar, yani oluşlar ef'al iledir ve met ef'al de sonsuzdur ve hic birine benzemez.Bütün bunların faili, yani derd işleyicisi Allah'tır.

ya de Bunları düşünüp şuhud etmek, derd Aliyormusun nedir? Hem de öyle BİR derddir ki, bunu dışında yani tevhidin dışında arayacak olursan ebediyyen bulamazsın.Ama, tevhidin içinde aradığın Zaman, derunundaki ahi bulmuş olursun.

 

Canin ilindeki Şemsi Mahi bul

 

Güneş Dört Yerde doğup dolanır.Enfüste, Afakta, Kesrette, Vahdette,

Enfüste doğup dolanan Güneş kalbde doğar, nefiste dolanır.Çünkü, nefis kendinde müstakil Varlık ister.Bu nefsin kendi varlığı sis ve Bulut olup, güneşin doğduğunu göstermez.Demek ki nefiste Gün dolanmış oluyor.

Afakta herkesçe malum.Doğudan doğup, batından dolanıyor.Her ne kadar Güneş doğup dolanıyor hazırsındır görünüyorsa da, dünyamızın dönmesi bize öyle göstermiş oluyor.

Kesrette, insani kamilde doğar, Ehl inkardan dolanır.Bu Güneş imkb, vücudu ilahi güneşidir.İnsanı kamilin vücudu, ilahi olan güneşe mazhar olmuştur.Vücudu ilahiyeyi hep müşahade etmiştir.İşte met suretle insanı Kamil de doğmuş oluyor.Ehli inkar imkb insanı kamili inkar ettiğinden , ona da dolanmıştır.Çünkü insanı kamili ikrarla, vücudu ilahiyi idrak ediyor.Aksi halde, ikrar etmeyene hic BİR Zaman vücudu ilahi güneşi doğmaz.Mısri Niyazi Efendi Hazretleri Baska BİR Yerde şöyle diyor:

 

Secde eyle Adem'e

Ta ki Hak'ka kul olasın

Eden Adem'den iba

Oldu dahi Hak'tan cuda

 

sözleri bunu remzediyor.

 

Canin ilindeki Şemsi Mahi bul

 

Kişinin cani kendi varlığıdır.Yani ef'ali, sıfatı, zatı.Bu varlıklar kişinin kendisine Nisbet olunduğunda, o kişiye met varlıklar perde olur.O, güneşle ay'ı ilinde olabilir göremez.Ne Zaman mürşidinin himmetiyle kendi varlığından soyunur, Hakk'ın varlığı olduğunu idrak ederse, o Zaman vücudu ilahi olan güneşe mazhar olur.Ay da sıfatı ilahiyeye mazhar Olmuş olur.İşte olabilir ilindeki Şemsi mah'tan murat, vücudu ilahi; Güneş, sıfatı ilahiye de ay'dır.

 

Adem İsen semme vechullahı bul

Kande Baksan ol Güzel Allah'ı bul

 

Cenabı Allah Kur'anı Azimüşşanda şöyle buyurmaktadır: (Velillahil maşriku vel mağribu feeynema tüvellu fesemme vechullah) "Doğu ve Batı Allah'ındır, yüzünüzü ne tarafa döndürürseniz Hak'kın Yuzu oradadır." Ayşe sırra erişmek yukarıda belirttiğimiz hazırsındır, kişinin varlığından soyunmasıyla mümkün olacaktır.

 

Devleti dünyaya mağrur OLMA sen

Devleti Dünya, rütbedir.Müderrislik, valilik, kaymakamlık vs gibi.Böyle BİR rütbeye sahib olduğun Click mağrur OLMA, yani büyüklenme diyor.

Lezzeti cahına Mesrur OLMA sen

Yani met rütbeden dolayı da sevinme, Halkin nazarında devletli kişi olduğundan dolayı mağrur olma.Bunlar hep gelip geçicidir ve Halk nazarındadır.Hak nazarında makbuliyet istiyorsan, semme vechullahı bul, bulamay çalış.Yani, onun nereye bakarsan, orada Hak yüzünü gor demektir.

 

Gerçi Allah'a ibadet de Güzel

Zühdü takva ve kanaat da Güzel

Halvet ehline keramet de Güzel

Adem İsen semme vechullahı bul

Kande Baksan ol Güzel Allah'ı bul

 

Allah'a ibadet edenler Üç kısımdır:

Birinci kısma girenler, nefisleri Click ibadet ederler.Bu kimseler kendilerini cehennemden kurtarıp, cennete Dahil ettirebilmek Click çalışırlar.Bunların yaptıklarına ibadet, avam denir de sahiplerine.

İkinci Kısım ibadet edenler, ibadetlerini Allah rızası Click yaparlar.Fakat Allah'ı Ayri, kendilerini Ayri olarak düşünürler.Böyle yapılan ibadete de ubudiyet, sahiplerine de ebrar denir.Bunlar Click BİR hadisi Şerif vardır:

(Hasenatül ebrar seyyiatül mukarrabin) "Ebrarların yaptıkları sevab, mukarrebler yanında günahtır." Peki mukarrepler kimlerdir? Mukarrepler şunlardır ki, ibadetlerini Hak'tan alıp, Hak ile Hakk'a yaparlar.Yani ibadet eden Hak, edilen de Hak, ibadet de Hak Olmak şartıyla yapılana ubudet, mukarrap denir de sahiplerine.

Ebrarlar, ibadetlerini kendi variyetleriyle yaptıkları Click met ibadet Güzel dahi öndeydi madem ki kendi variyetleriyle yapmışlardır, mukarrapler yanında günahtır.Hatta bunlar derler ki; Yarabbi, varlığımızla sana ibadet etmeyi sen bizlerden muhafaza et.İbadeti, yanıyordu Senden sana yapmayı nasib et.

Çünkü Fatihayı Şerif Allah'la kulları arasında müşterektir.Maliki Yevmiddin'e kadar Allah'a aittir.İyyakena 'Gale kullara aittir.Bunun Click de Fatihayı Şerif, Allah'la kulları arasında müşterek okunmuş oluyor.İbadet dahi böyledir büdü'den.

Muhiddini Arabi Hazretleri (Fezkuruni ezkürküm) "Siz Beni anarsanız ben de sizi Anarım" ayeti kerimesini namaza almıştır.Yani Siz Bana namaz kılarsanız, ben de size kılarım.Çünkü, namaz BÜTÜN ibadetlerin cem'idir. Kul ile Allah arasında müşterektir.

kul Rabbına İki rekatlı BİR namazda, Bir rekatı, Bir rekatı da Rab kuluna kılmış oluyor.Namaz Dört rekatlı olursa, Iki rekat kul Rabbına, Iki rekat da Rab kuluna kılmış olur.Bunun Click kulun kılmış oldugu Iki rekat, Fatiha ve zammi emin ile kılınıyor . Rabbın kula kılmış oldugu da Yalniz Fatiha ile.Fakat namaz kılan BİR kimse namazda Rabbını görecektir, Eğri görmemişse namaz kılmamıştır.

ederim de İmamı Ali Efendimiz buyuruyorlar: (Lem) "Ben görmediğim Allah'a ibadet etmem Rabben LEM erahu a'büd" görürüm.

Birsey, gelelim kul namazda Rabbını nasil Görür? Eger Hz.Musa Aleyhisselamın dediği hazırsındır "Yarabbi görün Bana, bakayım sana" diye arayacak olursak, "Lenterani" yani "Beni göremezsin" cevabıyla karşılaşırız.Bu, idraki ve zevki BİR meseledir.Seyyid Nizamoğlu BİR beyitinde diyor:

 

Kıyamın rükuun sücudun

Kamu mahvetmek içindir vücudun

Ayşe uslubuyle olmazsa ibadet

Ona derler BİR kuru adet

 

Birsey, kul Birinci rekatı nasil kılması lazımmış? Kul kıyama durduğunda, fiilini, kulun fade ettiği vücuduna mukabil vücud bahşeder da Rab kuluna kılar.Yani edecektir.Rüku 'da sıfatlarını, secdeye vardığında da vücudunu fade edecektir.Eğer kul namazını Boyle kılarsa, Allah kulun kılınan met namazını Kabil Eder ve ikinci rekatı fade . Sıfatlara mukabil sıfat, ef'aline mukabil fiil bahşeder.Eğer kul bunun idrakine mazhar olursa, Rabbını görmüş sayılır.Aksi halde namaz kılmamış Olur ve Rabbını göremez.

Cenabı Allah, cümlemizi, yokluğunu bilip Hakk'ın varlığıyla var Olmuş kullarının idrakine eriştirsin (Amin)

 

Zühdü takva ve kanaatta Güzel

 

Zahid şunlardır.Kendileri Allah'a ibadet ettikleri hazırsındır, herkesin de ibadet etmesini gölde yüzmek isterler ve ibadet etmeyenleri de kınarlar.Çünkü arif değillerdir.Eğer Hakk'a arif olsalardı met hazırsındır hallerden vazgeçerlerdi.Ama becerileri Click met kadarla yetinmek güzeldir.

Halvet ehline keramette Güzel

Keramet, ÇALIŞMA ile elde edilen BİR meslektir.Böyle kimseler halktan uzak tenha BİR makyajını çekilerek orada, Rablarına Bol bol ibadet, riyazat ve perhiz hazırsındır hallerle uğraşırlar.Bundan Gale kendilerinde BİR TAKIM harikulade Haller görülür.Yalnız met hal Muslim ve mü'minlere mahsus değildir . Kafirlerden dahi bunun Click çalışanlar, mağaralarda ve TAŞ deliklerinde rızıklarını azaltıp, Rablarına niyazda bulunanlar; becerileri da yanıma keramet fiiline mazhar olurlar.

veli dahi kerametini göstermekten memnun değildir.Çünkü İhtisas Grubu Haller kafirden zuhur ederse istidraç, mü'minden zuhura gelirse, keramet denir.Fakat ikisi de aynı iştir.Bu itibarla, ehlullahın kerameti inkar edilmez.Fakat, keramet fiilullahtır.Halk bunu bilmez, o veliye isnad Eder.

Veliden meydana gelen keramet Allah'ın emriyle vaki olur.Kerameti isteyenler şirk etmişleridir.Onlar kerameti Hakk'a Aliyormusun Halka beğendirmek Click yaparlar.Bu da Gizli şirkin ta kendisidir.

Cenabı Hak.Bu hazırsındır isteklerden cümle ihvanımızı muhafaza buyursun. (Amin). Halka Aliyormusun Hakk'a makbul olan kullarından eylesin (Amin). Kendisini onun yüzünden Baska BİR Yüz göstermeyip, etrafında dönmez kendi yüzünü cümle ihvana göstermek nasibü müyesser eylesin (Amin).

 

Ol sana açmışdürür öne sürdüğümüz gözün

 

Burada BİR rümuz vardır.Cenabı Allah Celle Celalühü Hazretleri insanları kendine mazhar olarak Halk etmiştir.İnsanların gözleri, onun Başar sıfatının mazharıdır.Ayni BİR Pencere gibi.O pencereden dışarıdaki varlıklar görünür, fakat içeriden bakan görünmez.Bizim hazırsındır BİR kişi, avını kaybetmiş iz aramaktadır . O İMKB, cihetsiz olarak eşyada yüzünü göstermiştir.

Cihetsiz olarak demek, tek BİR cihete hasretmemek demektir.Her cihetten görünenin onun vechi olduğunu tanımaktır.Çünkü Cenabı Allah Celle Celalühü Hazretlerinin cihetsiz ve suretsiz görünmesine imkan yoktur.Gerek dünyada, gerekse ahirette, ruyet, suretle olacaktır. Peygamber Efendimiz'e dahi görünmesi suretle oldu.Hatta kendisi (Raeytu Rabbi ala sureti şabbin) "buyuruyor Ben Rabbımı delikanlı suretinde gördüm emred.

Allah'ın BİR de mutlaki ciheti vardır.Bunun görünmesine imkan yoktur.Ne dünyada, ne ahirette ve ne de BİR kimseye (La yerallahe illallahu) "Allah'ı Gören yoktur Allah'tan Baska, Allah'ı Gören yine Allah'tır." Cenabı Allah Celle Celalühü Hazretleri peygamberlere, evliyalara, ariflere, Dünya ve ahirette göründüğü hazırsındır, bizlere de Dünya ve ahirette görünmeyi nasibü müyesser eyleye (Amin).

 

Arife eşyada Esma görünür

 

Arifler, eşyaya baktıkları Zaman eşyada Esma görürler.Eşya imkb BÜTÜN şeylerin cem'idir ve met şeyleri birbirinden ayıran, isimlerdir.Eşyada esmayı Gören arifler sıfatıyyundur.Onun Click müsemmayı göremez.Müsemmayı da, zatıyyun olan Ehl tahkik Görür.

Ehl tahkik gerçeğe erişmiş, Hak ile Hak olan kimsedir.Bu da, Eşya ve Esma göremez.Çünkü onun nazarında Eşya ve Esma yoktur.Hep, Bir müsemmadan Baska BİR Sey göremez.İşte:

Ayşe Niyazi'den de Mevla görünür.

Erkekler raani raal Hak fekad Yani, Hak ile Hak Olmuş Niyazi denilen esmanın hic BİR hükmü yoktur.Bu esmadan görüneni kim görmüşse, o Mevla'yı görmüş olur.Peygamber Efendimiz'in () "Beni Gören Hakk'ı Görür" dediği budur.Yani , Peygamber Efendimizin vücudu nuranisini Gören Hakk'ı Görür.

Cenabı Hak, cümlemizin gözünden perdeyi kaldırıp Peygamber Efendimizin vücudu nuranisini görenlerden eylesin. (Amin).